Raptors - Wizards 1.tur 1. maç (86 - 93, TOR 0 - WAS 1)

Evet, uzun bir maratonun başına geldik. NBA Playoffları başladı. Turu geçen tarafı anlamamız çok zor olan serilerle dolu bu sene 1. tur. Spurs - Clippers kim geçecek? Memphis - Portland? Houston - Dallas? Ve doğuda da soru şu: Toronto mu Washington mu?

Toronto Raptors bu sene iyi oynadı. Haklarını vermemiz gerek. Bu sayede normal sezonda 49 galibiyete ulaştılar. Onlar için iyi bir sonuç. Kyle Lowry ve DeMar DeRozan önderliğinde oynadılar, James Johnson - Amir Johnson - Patrick Patterson - Jonas Valanciunas - Tyler Hansbrough uzun rotasyonunda herkes savaşan ve mücadele eden adamlar. Kısalarda ise Terence Ross ve Lou Williams öne çıktı. Williams özellikle kendini çok geliştirerek zaman zaman elit-vari kategorilere yükseldi. Ama istikrar bulamayışı ona elit diyebilmemizi engelliyor. Oynadıkları hızlı ve tempolu basketbol, özellikle tribünleri hemen her maç dolduran atmosferlerinde başarılı olmalarını sağladı. Artık onlardan beklentiler de fazla, bunun farkındalar.

Wizards ise bu sene beklenenin biraz altında kaldı. John Wall önderliğindeki takım normal sezonda 46 maç kazandı. Kadrosunda Gortat, Nene, Drew Gooden gibi tecrübeli uzunlara yer vermeyi tercih eden Wizards, kısalarda ise genç isimlere yöneldi. Bradley Beal sonunda az miktarda sakatlanarak bir sene oynayabildi, Otto Porter kendini geliştirdi, Paul Pierce ise aktif dinlenerek oynadı. Herkes bu kadronun daha büyük işler yapmasını bekliyordu, ancak bunu gerçekleştirecek şey Wall ve Beal'ın birkaç adım yukarı çıkması. Wall çok fazla şut çalışıyor çünkü şutunu geliştirmek istiyor. Bu güzel bir şey gerçekten, ancak bana kalırsa biraz fazla asist odaklı bir basketbol oynuyor. Hücumu kuvvetli gerçekten, potaya inanılmaz bir patlayıcı kuvvet ile gidebiliyor, ama bunu yeterince denemiyor.

Kendi düşüncelerimi ve hislerimi söylemem gerekirse, ben Wizards'ı tutuyorum. Pierce'ı ve Wall'ı severim ama Toronto'yu nedense pek sevmiyorum. Toronto'ya yönelik hislerim her ne kadar Noah'ın Cleveland'a yönelik hisleri kadar olmasa da Raptors camiası beni pek cezbetmiyor. Ha bu Raptors'un ne kadar umrunda olur bilemeyeceğim :)


Maç:

Öncelikle her iki takımın bu maçta uyguladıkları hücumlara bakalım.

Toronto'nun varyasyonları:
Lowry'nin pick and roll hücumu
Lowry'nin birebir hücumu
DeRozan'ın birebir hücumu
DeRozan zorlamaları
Lou Williams'ın pick and roll hücumu
Lou Williams'ın birebir ve zorlama hücumları
Terence Ross'un penetreleri ve zorlama şutları
Very rare: Valanciunas post-up

Wizards'ın varyasyonları
John Wall yardırması ardından gelen dışarıya pas
John Wall pick and roll hücumu
John Wall penetresi
John Wall zorlaması
Bradley Beal penetresi
Paul Pierce penetresi
Gortat sırtı dönük oyunu
Nene sırtı dönük oyunu
Ramon Sessions penetresi


Baktığımızda ne görüyoruz? Wizards daha az zorlayarak oynuyor ve topu aşağıya indiriyor. Toronto'da hiç post hücumu yok, dikkat ettiniz mi? Tek post hücumları, DeRozan'ın posta yakın yerlerde alıp teke tek oynaması. Uzunlar sadece tamamlayıcı ve ribaund özellikleriyle kullanılıyor.

Wizards bütün maç topu oyuna şimşek hızıyla sokup Wall'un tam gaz karşı yarı sahaya geçmesi ile bir erken penetre opsiyonu aradı. Wall bunların hemen hepsinde potaya yöneldi ama topu potaya bırakmak yerine hep kapanan savunmanın yarattığı boş adamları bulmaya çalıştı. En sık kullandıkları opsiyon ise Wall'ın Gortat ile pick and roll oynaması. Gortat iyi bir bitirici, Wall ise iyi bir servisçi, bu şekilde sayı üretmeye çalışıyorlar. Tabii ki yardıma gelen oyuncular da Otto Porter ve Beal gibi şutörleri açık bırakıyor. İkinci opsiyonları ise Bradley Beal hücumları. Beal hem hızlı hem de iyi bir şutör. Ayrıca asist özelliği de var. Wizards'ın bu P&R dolu hızlı basketbolu onların birçok boş atış bulmalarını sağladı. Özellike hızlı basketbol dedim çünkü hücumun 3. saniyesinde bile boş atış bulduklarında kullanmaktan çekinmiyorlar. Ancak ne var ki bu atışları sayıya çevirmede sıkıntı yaşadı Wizard'lılar.

Toronto ise aslında doğru bir basketbol oynamaya çalıştı zaman zaman. Lowry P&R oyunları ile Wizards'ı avlamaya çalıştılar. Ancak Wizards dersine çok iyi çalışmıştı. Bu hücumları iyi savundular. Onlar da bunun karşısında topu birçok kez DeRozan'a indirip süre biterken atış bulmaya çalıştılar ama haliyle zorlama atışlar oldukları için pek isabetli olmadı (6/20). Takım oyunu oynadıkları dönemde iyi giderken, takım oyunundan koptukları anlarda geri düştüler.

En büyük farklardan biri de ribaundlar idi. 19 hücum ribaundu almayı başaran Wizards, genel toplamda da 61-48 üstünlük kurdu. 9 hücum ribaundu demek 9 ekstra hücum demek. Yakın ve skorsuz geçen bir maçta altın değerinde idi bu "board"lar. Nene 7 tane, Gooden da 4 tane hücum ribaundu çekti. Bu durumda Raptors uzunlarının ribaund problemi olduğunu söylememiz doğru olur herhalde - Patterson 32 dk oynayıp 5 ribaundda kaldı. Valanciunas ve Amir Johnson ise 8. Bu rakamlar standart bir maçta çok da kötü gözükmeyecek diye düşünebiliriz, ancak Wizards tam 60 şut kaçırdı maçta (39/99). İnsaf.

Oyunun akışına bakacak olursak ilk periyotta Toronto hep birkaç sayı öndeydi. Ama sahada hiçbir zaman dominant bir görüntü veremediler. Onlara bakınca Wizards'tan daha iyi olduklarını söylemek güçtü. Sene başında inanılmaz iyi olan Lowry, geçenlerde geçirdiği sakatlığın etkisi olsa gerek gerçekten formsuz. Terence Ross 3/11 (0/6 üçlük), Lowry 2/10 (0/4 üçlük), DeRozan 6/20, Lou Williams ise 4/16 (2/8 üçlük) ile oynadılar. Bu skorlar berbat. Felaket. Bunların tek bir açıklaması var, iyi bir defans ile yüzdeler düştü. Burasının artık playofflar olduğunu hissetmişlerdir.

Onlar için tek ayakta kalan isimler Amir Johnson ile Patterson oldu. Ancak onlara kimse katkı vermeyince, devreye Paul Pierce girdi ve farkı açmaya başladı. Toronto hücum olarak çok vasat bir görüntü çizmeye devam etti. Wizards da hücumda iyi değildi, ama sanırım daha iyi savunma yapmayı başardılar. Paul gerçekten playoff uzmanı. Yıllardır bu işin içinde ve tecrübeli bir oyuncusu olmayan Raptors ile rahatça oynadı ve takımını ileri taşıdı. 3. çeyrekte de bu durum devam etti. Son çeyrekte ama son bir gayretle 12-13 sayılık farkı kapattılar ve Wall son topu kullanamayınca maç uzatmaya gitti. Uzatma periyodunun da ilk 3 dakikası sayı üretemeyen Toronto maçı da kaybetti.

Maçın yıldızı gerekli anlarda sahneye çıkıp hücum edilemeyen bir gecede hücum etmeyi başaran tek isim olan Paul Pierce oldu. 7/10 isabetle (4/7 üçlük) 20 sayı attı ve tecrübenin ne kadar önemli bir şey olduğunu hepimize bir kez daha kanıtladı. Toronto ise hücumdaki bu silikliğini atması ve potaya daha rahat gidip boş atışları daha rahat yakalaması gerek, yoksa 13-14 senedir geçemedikleri playoff 1. turunu yine geçemeyecekler. Zaten Wall biraz kıpırdansa veya Wizards bütün maç bulduğu boş atışları sayıya çevirebilse şansları hepten azalacak ama yine de bir umut onlar için...

Not: Yazıyı evet yanlı ve taraflı bir şekilde yazdım. Zaten tarafsız olmak gibi bir iddiam da yok. Toronto fanları için üzgünüm... Go Wizards.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Analiz: CSKA Moskova Niye Final Four Maçlarını İyi Oynayamıyor?

NBA Playoffs 2015

Üst düzey koç nasıl olunur